ÖZ YÖNETİM

u

Nedir?

Neden Önemlidir?

İyi Uygulamalar

Nedir?

İnsanın içinde yaşadığı mücadeleyi anlatan,İki Kurtadında bir Kızılderili hikayesi vardır. Bu hikayenin anlatıcısı yaşlı bir Kızılderili, küçük torununa şundan bahseder:

“İçimde korkunç bir mücadele var. İki kurt arasındaki bir mücadele… Bu kurtardan birisi kıskançlığı, öfkeyi, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibiri, egoistliği ve üstünlük taslamayı temsil ediyor. Diğeri kurt ise neşeyi, huzuru, sevgiyi, umudu, alçakgönüllüğü, yardımseverliği, empatiyi, cömertliği, dürüstlüğü ve şefkati.”

Küçük çocuk bir süre düşündükten sonra sorar, “Bu mücadeleyi hangi kurt kazanır büyükbaba?”
Yaşlı Kızılderili ise cevap verir: “Hangisini beslediysen o kazanır.”.

Hikayenin anlatmak istediği, hepimizin durumlara nasıl tepki verebileceğimizi seçme hakkına sahip oluşumuzdur. Olaylara olumlu ya da olumsuz tepkiler vermek, bizim düşünce ve davranış şeklimize göre değişir. “İyi kurdu” beslemek için proaktif bir seçim yapmak, öz-yönetim becerilerine sahip olmayı gerektirir.

Öz-yönetim, çevredeki duygusal, sosyal ve bilişsel tehditlerle sabırlı ve düşünceli bir şekilde yüzleşme yeteneğidir. Öz-yönetim, kişinin yıkıcı duygularını ve dürtülerini kontrol altında tutmasını ve harekete geçmeden önce düşünmesini gerektirir. Aynı zamanda Psikolog Daniel Goleman tarafından geliştirilen bir kavram olan duygusal zekanın beş unsurundan biridir. Duygusal zeka, çok önemli bir beceridir, çünkü size kendi duygularınızın yanı sıra başkalarının duyguları ve ihtiyaçları hakkında da bir farkındalık sağlar. Öz-yönetim de hayati önem taşır, çünkü durumlara uygun tepkiler vermenizi ve kendinizi uygun şekilde ifade etmenizi sağlar.

Kızılderili Hikayesi Video

“İki Kurt”

Neden Önemlidir?

Goleman ve arkadaşları, yaptığı çalışmalarda öz-yönetim becerilerine sahip insanların öfkelendiklerinde veya üzüldüklerinde kendilerini sakinleştirebildiklerini ve morali bozukken kendilerini neşelendirebildiklerini keşfetmiştir. Aynı zamanda öz-yönetim becerisine sahip kişilerin yaptıkları işlerde daha esnek, daha uyumlu ve sorumluluk sahibi oldukları ortaya çıkmıştır.

Öz-yönetim, bir duygu ve eylem arasında duraklama yapmayı içerir: bir konuyu derinlemesine düşünmek, plan yapmak, sabırla beklemek ve zaman ayırmak… Çocuklar genellikle bu duygularla mücadele halindedir fakat kimi zaman yetişkinler de zorluk yaşayabilir.

Yetişkinlikte sahip olunan öz-yönetim becerisinin kökleri çocukluk dönemindeki gelişimimize dayanır. Kendi kendini düzenlemeyi öğrenmek, çocukların ileride hem duygusal olgunluk kazanması hem de sosyal bağlantılar kurabilmesi için öğrendikleri önemli bir beceridir.
Öfke nöbetleri geçiren okul öncesi dönemdeki bir çocuğu düşünün. Bu çocuk zamanla oyuncaklarını fırlatmadan öfkesini nasıl kontrol altına alabileceğini öğrenir. Ve yetişkinliğe adım attıkça rahatsız edici duyguları yöneterek bunları kontrol edebilme becerisini kazanır.

Öz-yönetim becerileri zayıf olan bir yetişkin özgüven problemleri yaşayabilir, stres ve hayal kırıklığı gibi duygularla başa çıkmada zorluk çekebilir. Genellikle bu durum, yoğun öfke hissine yol açarak kişinin ruh sağlığını etkiler.

Öz-denetim, derinden sahip olduğumuz değerlere veya sosyal vicdanımıza uygun hareket etmemize olanak tanır. Akademik başarıya değer veriyorsanız, sınavdan önce vaktinizi başka faaliyetlere vermek yerine ders çalışmaya odaklanırsınız. Ya da başkalarına yardım etmeye değer veriyorsanız, zamanınız dar da olsa bir iş arkadaşınızın projesinde ona destek olursunuz.

Öz-yönetim, kısa vadeli faydalar sağladığı gibi uzun vadede de kişiye ve çevresine fayda sağlar. Bu beceri ile birlikte, bir işten alacağımız tatmini erteleyebilir ve eylemlerimizin olası sonuçlarını önceden düşünmek için dürtülerimizi kontrol altına alabiliriz. Örneğin, kişisel gelişimimiz için çalışırken eğlenceli bir şeyler yapmak için gelen teklifleri geri çevirebiliriz. Ya da çok öfkelendiğimiz bir anda karşı tarafı yaralayacak sözler söyleme isteğimizi dizginleyebiliriz.

İyi Uygulamalar