Mülteci Kampında Hayat

Uygulama:

Hazırlık: Sınıf düzenlenir. Lider Kenya’daki mültecilerin yaşadığı Dadaab kampı ile ilgili bilgi verir: “7 ayrı kamptan oluşan Kenya’daki dünyanın en büyük mülteci kampı Dadaab’da, 600 bine yakın mülteci kalıyor. Bu mültecilerin neredeyse tamamı Eş-Şebab örgütünün Somali’yle yaşadığı savaştan kaçan Somalililerden oluşuyor. Somali sınırına sadece 90 km uzaklıktaki, çölün ortasında kumaş parçalarından yapılmış derme çatma barınaklardan oluşan bu kamp, 50 km2 alana kurulu. Afrika’daki sıcak ve çöl şartları düşünüldüğünde buradaki acının tarifi imkansız. Bu mülteci kampında yaşayan insanların temel ihtiyaçları da su, gıda, giyim, eğitim, sağlık, bakım, uygun yaşam koşullarıdır. Kamptaki Somalili mültecilerin geneli Arapça biliyor. Okuma – yazma oranı çok düşük. Çoğunun kimliği bile yok. Kimlikleri olmadığı için tüzel alanlarda çok sıkıntı çekiyorlar. Buna birkaç hafta önce yaşanan bir olayı anlatarak örnek verelim: Kamptaki bir çocuğun kolunu yılan ısırıyor. Ancak çocuğun kimliği olmadığı için babası doktora götürmeye korkuyor. “Çocuğumu benden alırlar” diye korkuyor. Çocuk üç hafta boyunca böyle yılan ısırığıyla kalıyor. Ancak çocuğun kolu iyice şişip hayatî tehlike baş gösterince buradaki yardım dernekleri görevlileri aileyi güç bela ikna edip çocuğu alıp Garissa il merkezine götürüyor ve tedavi ettiriyor. Tedaviden sonra çocuğu geri getirip ailesine teslim ediyor. Kenya İçişleri Bakanı Joseph Nkaissery, Kenya halkının güvenliği nedeniyle bu kampın kapatılacağını, mültecilerin evlerine dönmeleri için de 10 milyon dolar fon ayrıldığını belirtmiş. Birleşmiş Milletler’in ve dünya ülkelerinin kendilerini yalnız bıraktığını söyleyen Nkaissery, Eş-Şebab militanlarının Kenya’yı hedef alan saldırılarında bu kampı üs olarak kullandıklarını tespit ettiklerini belirtmiş. Kampların hâlâ ne zaman kapatılacağı belli değil ancak Kenya hükümeti yine de uluslararası toplumdan destek alındığı takdirde bu kampların varlığına devam edileceğini açıklamış. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) bu konuda sadece Kenya’dan ‘kampı kapatmamasını’ istedi. Yardım ve destek konusunda da açıklama yapmadı. BM’nin bu açıklaması dışında da uluslararası toplumdan hiçbir şekilde bir açıklama gelmemiş. Daha sonra halk, kuraklık yüzünden su ve yiyecek bulabileceği bölgelere ulaşmaya başlamış.

Isınma: Evgeny Grinko’nun Faulkner’s Sleep şarkısı çalınır. Lider, öğrencilerin ayağa kalkmasını ve serbest bir şekilde yürümesini ister. “Savaşın ortasındaymış gibi yürüyün, çok korktuğunuzu düşünerek yürüyün, etraftan bomba sesleri geliyor… Kamp çadırındasınız ve çaresizsiniz, gözlerinizi kapatıyorsunuz sadece. Çok acıktınız ama yiyecek hiçbir şey kalmadı, bir dilim ekmekten başka. Anne ve babanızla paylaşıp onu yiyorsunuz. Susadınız ama su yok. Susuzluktan çok bitkin düşmüş gibi yürüyün…”

Oyun: Sınıf ikiye ayrılır. Her iki grup çember olurlar. Liderin önceden, iki tane Dadaab Kampı ile ilgili hazırladığı yapboz çemberin ortasına yere konur. Müzikle birlikte her iki grup dans etmeye başlar. Müzik durduğunda her iki grup da yapbozu yapmaya başlar. Lider tekrar müzik başlatarak grup dans eder. Yapboz yapılana kadar bu şekilde devam eder. Yapbozu ilk yapan grup birinci olur. 

Doğaçlama:

Grup 4’e ayrılır. Her gruba hazırlık aşamasında örnek verilen olayla ilgili aşağıdaki bilgiler verilir. Donuk imge ile anı göstermeleri istenir.

1. Ailenin kampa geliş hikayesini doğaçlar.
2. Ailenin kamptaki ilk günü ve gecesini canlandırır.
3. Yılanın çocuğu ısırdığı zaman doğaçlanır.
4. Çocuğun tedavisi ve kampa yeniden dönüşü canlandırılır. 

Değerlendirme

1.Mülteci kamplarında yaşam nasıldır?

2.Mültecilerin yaşadıkları zorlukları nelerdir?

3.Kamp koşullarını iyileştirmek için neler yapılabilir?